Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Anayasadan önce
Yeni anayasa zokası tekrar
piyasaya sürüldü. 2010 yılında
da aynı yönetmen tarafından
sahnelenmişti. AKP milletvekillerinin
verdiği 26 maddelik anayasa değişikliği
teklifi önce Anayasa Komisyonu’nda
görüşülmüş ve kabul edilmişti.
TBMM’de yapılan oylamada da 72 ret,
336 kabul oyu alan anayasa değişikliği
teklifi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün
onayına sunuldu.
Abdullah Gül’ün onayından sonra,
anayasada yapılan değişiklikler 12 Eylül
2010 tarihinde halk tarafından oylandı.
Referandum sonucunda yüzde 57.88
evet ve yüzde 42.12 hayır oyu çıktığı
için anayasa değişiklikleri kabul edildi.
Biraz sonra okuyacağınız yazıyı
9 Ekim 2011 tarihinde Hürriyet
gazetesinde yayımladığıma göre,
aradan 13 ay geçtikten sonra anayasa
bir kez daha değiştirilmek istenmiş.
Yürürlükteki anayasayla geçinemeyen
R.T. Erdoğan’ın yeni bir kuma getirmek
iştahı tutkusu çok şaşırtıcı:
Anayasadan önce (Hürriyet, 9 Ekim
2011)
Rönesans dönemi yazarlarından
François Rabelais’in “Pantagruel”
adlı ölümsüz bir yapıtı vardır. Kitap
birçok bakımdan ünlü ve ölümsüzdür.
Bunlardan biri de “Panurge’ün
Koyunları” adlı kıssalı öyküdür. Milan
Kundera, çevirisi ben fakir tarafından
yapılan “Saptırılmış Vasiyetler”de
(Can Yayınları) bir mizahi durumu
açıklarken bu ibretlik öyküyü ele alır:
“Pantagruel’in gemisi açık denizde
koyun yüklü bir şileple karşılaşır;
gözlüğü başlığına takılı Panurge’ü
gören bir celep zıpırlık edip ona
boynuzlu muamelesi yapabileceğini
sanır. Panurge hemen öcünü alır:
Heriften bir koyun satın alıp denize
atar; bunu gören öteki koyunlar
koyunluk edip hepsi birden denize
atlarlar. Tüccarlar şaşırırlar, kimini
postundan kimini boynuzlarından
yakalayayım derken kendileri de
cumburlop denizi boylarlar.”
Farkında mısınız, AKP ve
başbakan uzun yıllardır, Türkiye’de
kamuoyuna ve siyasete, “Panurge’ün
koyunu” muamelesi yapıyorlar.
Sıkışınca, sürüden bir koyun alıp denize
atıyorlar. Ardından bütün koyunlar
cumburlop denize. Bu oyunu oynamak
için Rabelais’in kitabını bilmeye gerek
yok. Her yıl, ortada bir neden yokken
uçurumdan aşağı atlayıp telef olan
koyun sürüsü öyküleri okuruz, duyarız.
Bunlar da Panurge’ün koyunlarıdır.
Deniz Feneri Türkiye davasının
başına gelenler, türlü nedenlerle medya
tarafından yeterince ele alınmadı.
Ama bu kadarından bile rahatsız olan
başbakan, sürüden bir koyun alıp
denize attı ve ortaya Alman vakıflarının
CHP’li belediyelerle yaptığı hayali dans
çıktı.
Bu türden örnekleri AKP iktidarı döneminde sık sık yaşadık. Yaşayacağız!
AKP, anayasa konusunda da
millete, halka ve öteki siyasi partilere
Panurge’ün koyunu muamelesi yapıyor.
Öteki koyunlar Panurge’ün koyununu
izliyor ama farkında bile değiller.
AKP şu anayasayı kaşla göz
arasında hazırlayıp, kestirmeden,
şıpın işi çıkarmak istiyor. Halka ve
muhalefet partilerine, sanki 1924 türü
bir anayasa çıkarsa, her şeyin (ekonomi,
siyaset, sanayi, insan hakları, vesaire)
düzeleceği efsunu yapılıyor.
Ne ilgisi var? 1982 Anayasası
aynen kalır ve antidemokratik yasalar
değişirse, Türkiye demokratikleşir. 1982
Anayasası değişir ama antidemokratik
yasalar olduğu gibi kalırsa, ülke
bugünkünden daha beter olur. Ama
antidemokratik yasalar ve 1982
Anayasası birlikte değişirse, o zaman
tadından yenmez!
Ama öncelik hangisinde, anayasada
mı yoksa antidemokratik yasalarda mı?
Bu başlangıç ve uzlaşma anlayışıyla,
AKP, CHP, MHP ve BDP’nin anlaşıp
yeni bir anayasa yapabileceğine asla
ihtimal vermiyorum. Öteki partilerin
istek ve hayalleri AKP’nin umurunda
bile değil. Bir yolunu bulup kendi
anayasasını çıkarmak istiyor. Bu
yöntemle önümüzdeki seçime kadar
hiçbir şey değişmez ve yeni seçime de
2011 koşulları ile gidilir ve girilir. Siyasal
tablo ve temsil değişmez. AKP’nin
istediği de zaten budur.
Bu durumda yapılması gereken
Panurge’ün koyununu denizden alıp
gemiye çıkarmak. Yani siyasal partiler
ve seçim yasalarını, sendikaları ve
grev hakkını ilgilendiren yasaları
demokratikleştirmek, özel yetkili
mahkemeleri ve seçim barajını
kaldırmak için girişimde bulunmak. Ve
daha başka ne gerekiyorsa!... CHP,
MHP ve BDP’nin yapması gereken
budur: İlkin antidemokratik yasalar
sonra anayasa! Yoksa AKP’nin
işbirlikçisi olurlar. Zaten AKP kendi
anayasasına kavuştuktan sonra denize
bir koyun daha atarak antidemokratik
yasalar defterini kapatır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- HÜDA PAR'lı isim 1950 beyannamesi ile hedef almıştı!
- İmamoğlu Trabzon'da verdiği mesajla dikkat çekti!
- KPSS'ye geç kalan birçok aday kapıda kaldı
- Emekli Albay'dan Teğmen Andı Tartışmasına Sert Çıkış
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan göçme tepkisi...
- Dünyanın ilk özel uzay yürüyüşü resmen başladı
- Eğitim hakkındaki sözleri ile gündem olmuştu... Emekli A
- Sokak, Narin için tek ses oldu: Tayyip Erdoğan'a sorsunl
- İzmir’de 9 Eylül coşkusu…
- Aynı anda gün doğdu, ay battı! İşte o eşsiz an...
En Çok Okunan Haberler
- S.Ö.'yü hatırlayan var mı?
- Tavşantepe Mahallesi’nin imamına soruşturma
- Görevden alınacak iki bakan belli oldu iddiası!
- Saray'dan HÜDA PAR'a '4. madde' yanıtı
- Lübnan patlamalarının ardından İsrail'den jet karar
- THY uçağında olay çıkaran o yolcu hakkında yeni gelişme
- Kanal İstanbul bölgesine yeni imar planı
- İmamoğlu’nun avukatından ‘ahmak davası’ açıklaması!
- AKP’li Ensarioğlu’ndan ilk açıklama geldi!
- Erdoğan'dan 'ilk dört madde' çıkışı